18 Ağustos 2014 Pazartesi

Kaçınılmaz Sona Doğru Hızla Giden Bir Hayat

Yaklaşık on yıldır hastaydı. Ne kadar kabul etmese de hastalığın belirtileri hızla görülmeye başlanmıştı. 

Ciddi bir unutkanlık başlamıştı Ahmet Bey'in beyninde.

Önceleri her gün düzenli olarak çektiği tespihini unutur "Hanım, benim tespih nerede" diye aratır dururdu. 

Zamanla unutkanlığın boyutu değişmiş, aşırı unutkanlık hayatını olumsuz etkilemeye başlamıştı.

Bütün çocuklarını evlendiren Ahmet Bey, hayatının geri kalanını mutlu ve huzurlu bir şekilde sürdürmeyi beklerken amansız bir hastalığın pençesine düştü. 

İlk önce kimse yakıştıramadı,Ahmet Bey böyle bir hastalığa yakalanmış olamazdı. 
Aile fertleri ne kadar kabul etmese de Ahmet Bey henüz 58 yaşında Alzheimer hastalığına yakalanmıştı. 

8 Ağustos 2014 Cuma

Mutlu Olmak İstiyorsanız Her şeyi Kontrol Etmekten Vazgeçin

     Hayatımızın amacı mutluluk dersek çok abartmamış oluruz değil mi? Gün içinde yapmış olduğumuz birçok şeyi  mutlu olmak için yapmıyor muyuz? Örneğin; yemek yeriz ve mutlu oluruz. Gezmek bizi mutlu eder. Arkadaşlarımızla sinemaya gitmek bizi eğlendirir ve mutlu olmamızı sağlar. Çocuklarımızla oynamak, onlarla konuşmak, anne-babamızı ziyaret etmek, televizyon izlemek, yemek yapmak, bazen dedikodu yapmak bile bizi mutlu etmektedir. Yani, gün içinde yapmış olduğumuz pek çok şey aslında mutlu olmak için yapmış olduğumuz şeylerdir. 

     
Hayatımızda mutluluk ile mutsuzluk hep bir aradadır. Arada ince bir çizgi vardır. Mutlu olmak istiyorsak mutsuzluğumuza neden olan sıkıntıları bir kenara bırakmak zorundayız.

5 Ağustos 2014 Salı

Alevi, Sünni, Zaza Kardeş Değil miyiz

Seçimlerden ve seçim söylemlerinden bir kez daha nefret ettim. 

Toplumsal sorumluluğu olan insanlar, söylemlerinin toplum üzerindeki etkisini ölçüp biçmek zorundadırlar. 

Son günlerde seçim propagandalarında hiç de arzu etmediğimiz mezhepsel ve ırksal bir söylem var yine.

Sizi bilmem ama ben son derece rahatsız oluyorum bu tür  söylemlerden. 

Bir insana mezhepsel kimlik ile yaklaşılmasından hoşlanmıyorum. Bir insanı hiç de gerek yokken "Aleviyim" demeye zorlamak neye hizmettir anlamış değilim.

Yine bir insana "Zazasın" demenin mantığı nedir bunu da anlamış değilim. 

Bu ülkede yüzyıllardır mezhebi nedeniyle ya da ırkı nedeniyle öldürülen, yakılan, yok edilen insanların külleri soğumamışken, mezhep ya da ırk üzerinden oy toplama gayretinin kime ne faydası olabilir. 

31 Temmuz 2014 Perşembe

Kahkaha Atmak İffetsizlik midir

Kahkaha atmak ne zamandan beri iffetsizlik oldu bilmiyorum ama bildiğim bir şey varsa o da benim çok neşeli olduğum zamanlar doya doya güldüğüm ve kahkaha attığımdır.

Bir ülkenin Başbakan Yardımcısının işini gücünü bırakıp kadınların kahkahası hakkında konuşuyor olması açıkçası beni çok üzdü. 
 Burada siyasi söylemlerde bulunacak değilim. Sağ ya da sol, Alevi ya da Sünni, Kürt  ya da Türk hiç fark etmez, kahkaha  insani bir duygu durumudur. 

26 Temmuz 2014 Cumartesi

Kadın Sünneti Nedir

Haberleri takip edenleriniz bilir. Irak'ta kız çocuklarının sünnet edilmesi gündemde. Eğer çıkan haberler doğru ise IŞID böyle bir fetva vermiş. Tüyler ürpertici değil mi?

Kadın sünneti nedir?

Kadın sünneti kadınların cinsel istek duymaması için yapılan bir operasyon. Kadın cinsel organının bazı bölümleri (klitoris) kesilerek gerçekleştirilen bu operasyon kadınlara çok fazla acı veriyor. Yani kadın sünneti, en basit anlatımla genital sakatlama anlayacağınız. 

Özellikle Orta Afrika'da çok yaygın olarak yapılıyor kadın sünneti. Afrika'da kadınların saf ve temiz bir anne olması için uygulanıyor. Kabile dinlerine göre kadınlar sünnet olduğunda temiz bir anne olabiliyor. 

Yahudilik'te de kadın sünneti uygulanıyor. Kız çocuğunu sünnet edecek kişinin Yahudi bir kadın olması şart.

23 Temmuz 2014 Çarşamba

Çocuğunuz Mutsuz mu Huysuz mu

Birgün çocuğunuzla bitmeyen bir tartışmanın ve hır-gürün içinde olmayı ister misiniz?


Bu soruya çocuk yetiştiren anne-babalar olarak hepimiz "asla" diye cevap verdik öyle değil mi? 



Kim küçücük bir bebek olarak dünyaya gelen ve her gün biraz daha büyümeye başlayan ve nihayet çocukluktan yetişkinliğe adım atmaya başlayan çocuğu ile yüz göz olmak ister, onunla bitmeyen bir kavganın içinde olmak ister. 



Ancak ergenlik dönemi öyle bir dönem ki, anne-babanın bazen yetersiz kaldığı, gözü gibi baktıkları bebekleriyle iletişim kuramadıkları bir dönem haline gelebiliyor.

18 Temmuz 2014 Cuma

Kadına ve Çocuğa Şiddet Her Yerde

Günlerdir bu yazıyı kaleme almak istiyordum ama ne değişecek ki deyip vazgeçiyordum. 

Evet, şiddet her yerde...

Şiddet Ortadoğu'da...

Son günlerde İsrail'in şiddet yanlısı politikasının bir sonucu olarak Filistin'in bombalanmasını seyrediyoruz ne yazık ki televizyon ekranlarında ve internette. 

Ortadoğu'nun kanayan yarası olan Gazze ne yazık ki kana doymadığı gibi minicik yüreklerin bombalar arasında durmasına da doymuyor. 

Ölmüş çocuk bedenleri yürekleri burkuyor. Gözleri yarı açık ölüp giden o küçücük bedenler, büyüklerin hırs, intikam, kin, nefret, çıkar ilişkisinin en acı bedelini ödüyor. Hangi nedenle olursa olsun, ister adına din deyin, ister toprak, ister ülke onlar böyle bir ölümü hak etmiyor.