7 Ocak 2014 Salı

Mevlana'nın Beni Çok Etkileyen "Etme" Şiiri

Mevlana'nın "Etme" şiirini çok seviyorum. Bu şiiri ne zaman okusam çok etkilenirim. Şiir için Mevlana ile çok sevdiği arkadaşı, sırdaşı ve dostu Şems-i Tebrizi arasındaki aşkın söze dökülmüş hali dersek çok da abartmamış oluruz. 

Konya'da Şems-i Tebrizi ile Mevlana'nın dostluğunun ilerlemesi bu dostluğun ve muhabbetin ahali tarafından çok kıskanılmasına neden olmuş. O dönem Konya'da Mevlana ve Şems'in dostuluğunu çekemeyen kendini bilmezler birçok dedikodu üretmiş. Şems, Konya halkının hakaret ve dedikodularına daha fazla dayanamayınca Konya'yı terk etmiş. Mevlana ise dostunun gidişi karşısında çok üzülmüş. 

Mevlana'nın "Etme" şiirini, çok sevdiği ve saydığı, dostu, yoldaşı ve biricik arkadaşı Şems-i Tebrizi'nin Konya'yı terk etmesinden sonra O'na duyduğu büyük özlemle kaleme aldığını biliyor muydunuz? İşte Mevlana'nın ünlü "Etme" şiiri:

ETME

Duydum ki bizi bırakmaya azmediyorsun, etme.
Başka bir yara, başka bir dosta meylediyorsun, etme.

Sen yadeller dünyasında ne arıyorsun, yabancı? 
Hangi hasta gönüllüyü kastediyorsun, etme.

Çalma bizi, bizden bizi, gitme o ellere doğru, 
Çalınmış başkalarına nazar ediyorsun, etme.

Ey ay, felek harab olmuş, alt üst olmuş senin için...
Bizi öyle harab, öyle alt üst ediyorsun, etme.

Ey, makamı var ile yokun üzerinde olan kişi, 
Sen varlık sahasını öyle terk ediyorsun, etme.

Sen yüz çevirecek olsan,ay kapkara olur gamdan.
Ayın da evini yıkmayı kastediyorsun, etme.

Bizim dudağımız kurur, sen kuruyacak olsan,
Gözlerimizi öyle yaş dolu ediyorsun, etme.

Aşıklarla başa çıkacak gücün yoksa eğer;
Aşka öyleyse ne diye hayret ediyorsun, etme.

Ey, cennetin cehennemin elinde olduğu kişi, 
Bize cenneti öyle cehennem ediyorsun, etme.

Şekerliğinin içinde zehir zarar vermez bize,
O şekeri o zehirle sen bir ediyorsun, etme.

Bizi sevindiriyorsun, huzurumuz kaçar öyle.
Huzurumu bozuyorsun, sen mahvediyorsun, etme.

Harama bulaşan gözüm güzelliğinin hırsızı.
Ey hırsızlığı da değen hırsızlık ediyorsun, etme.

İsyan et ey arkadaşım, söz söyleyecek an değil. 
Aşkın baygınlığıyla ne meşk ediyorsun, etme.
                                         
                                     Mevlana Celalettin Rumi






İnatçı Grip Salgınına Karşı Dikkatli Olun


Son günlerde herkes dünyadaki ve Türkiye'deki grip
salgınını konuşuyor. Kış aylarında artış gösteren grip vakaları son günlerde hem dünyada hem de ülkemizde birçok insanın yatak döşek yatmasına neden oluyor.

Hastanelere öksürük, ateş, baş ağrısı, burun tıkanıklığı ya da burun akıntısı, kas ve eklem ağrısı şikayetiyle başvuranların sayısı son bir aydır çok artmış.

Doktorlar bu grip salgınını domuz gribi ile karıştırmamak gerektiğini söylüyorlar. Yani söylendiği gibi salgın domuz gribi salgını değil ama domuz gribinden daha inatçı ve daha beter bir grip salgını

Ülkemizde yaygın olarak görülen grip vakalarının domuz gribi olmadığına dair resmi açıklama Sağlık Bakanlığı tarafından yapıldı. Türkiye'deki grip salgınına domuz gribi neden olan virüs değil H3N2 virüsü neden oluyor. 



Son bir aydır görülen grip ve soğuk algınlığı şikayeti nedeniyle birçok insan yatak döşek yatmak zorunda kalıyor. 

Gribin ne menem bir hastalık olduğunu hepimiz biliriz. H3N2 virüsünün neden olduğu grip vakaları ise daha ağır seyrediyormuş. Hastalıkta ilk 48 saatin çok önemli olduğu belirtiliyor. 

Uzmanlar salgına karşı herkesin dikkatli olması gerektiğinin altını çiziyorlar. Özellikle risk grubunda bulunanların önlem alması gerektiğini belirten uzmanlar, kronik hastalığı olanlar, yaşlılar ve çocukların hastalığa karşı korunması gerektiğini belirtiyorlar. 

Peki grip hastalığından korunmak ve kurtulmak için ne yapmalısınız?

  • Ellerinizi sık sık yıkayın.
  • Kalabalık ortamlarda bulunmayın. 
  • Öksürürken ya da hapşırırken ağzınızı kapatın.
  • Hasta insanlarla yakın temastan kaçının.
  • Kronik hastalığı olanlar, yaşlı ve çocuklar mutlaka grip aşısı olmalı. 
  • Yakınınızda hasta birisi varsa bardak, çatal, kaşık, havlu vb. eşyaları ortak kullanmayın. 
  • Ateş, öksürük, burun akıntısı, kas ve eklem ağrısı gibi hastalık belirtileri başlamış ise zaman geçirmeden doktora başvurun. 
  • Hastalık sırasında bilinçsizce ilaç kullanmayın, özellikle antibiyotikleri doktor tarafından uygun görüldüğü takdirde kullanmaya özen gösterin. 


6 Ocak 2014 Pazartesi

Şiddet İçerikli Bilgisayar Oyunları Çocukları Olumsuz Etkiliyor

Oyun oynamak çocuk gelişiminin önemli bir parçasıdır. Çocuk oyun oynayarak geçirdiği süre içerisinde, kendini ifade etmeyi, çevresi ile iletişim kurmayı ve sosyal bir birey olmayı öğrenir.  Oyun, çocuklara büyüklerin dünyasına adım atma ve bu dünyayı tanıma imkanı verir. Oyun oynayan çocuk bir nevi gündelik işini yapmaktadır. Çünkü çocuklar oyunu son derece ciddi bir uğraş olarak görürler. 

Çocukların oyuncaklarla oynamaktan çok hoşlandıkları oyun  anlayışlarında 8 yaşından itibaren ciddi bir değişim görülmeye başlanır. Çocuklar, ilkokula başladıkları andan itibaren ödev araştırmak için bilgisayar başında daha fazla zaman geçirmeye başlarlar. Bilgisayar başında zaman geçirmek çocuğun çok hoşuna gider ve zamanla bilgisayar oyunları ve online oyunlara çok fazla ilgi duymaya başlar. Birçok evde internet erişimi de olduğu için çocuk bilgisayar oyunlarına özellikle de şiddet içerikli bilgisayar oyunlarına kolayca erişebilir hale gelmeye başlar. 

Ne yazık ki, şiddet içerikli bilgisayar oyunları çocukların gelişimini olumsuz etkiliyor. Şiddet oyunları oynayan çocuklar bu oyunların hayal ürünü olduğunu unutarak kendisini oyunun kahramanıymış gibi görmeye başlıyor. Çocuklarda ve ergenlerde davranış bozukluklarına neden olan şiddet içerikli oyunlar çocukların saldırgan davranışlar göstermesine ve ne yazık ki asosyal bir kişilik kazanmalarına neden oluyor. Yapılan araştırmalar şiddet içerikli oyun oynayan çocukların oynamayan çocuklara göre daha saldırgan olduğunu ortaya çıkarmıştır.


Çocuk, oynamış olduğu bilgisayar oyununda yer alan ana karakterin, tüm isteklerini şiddet göstererek elde ettiğini gördükçe, bu davranışı yani şiddetle isteklerini yerine getirmeyi kendi hayatında uygulama yolunu seçiyor. İsteklerini yerine getirmek isteyen çocuk, anne-babasına ve varsa kardeşine karşı agresif davranışlar göstermeye başlıyor. Bununla yetinmeyen çocuk, benzer davranışları sosyal hayatında da göstermeye başlıyor. Özellikle arkadaş ortamında saldırgan bir bireye dönüşen çocuk, arkadaşlarıyla sık sık kavga etmeye ve onlara fiziki olarak zarar vermeye  başlıyor. 

Şiddet içerikli bilgisayar oyunlarında karakterin ne kadar çok insan öldürürse ve ne kadar çok kan dökerse o kadar başarılı olduğunu gören çocuk şiddeti hayatının orta yerine koyuyor, kendini oyun karakteri ile özdeşleştirerek şiddeti savunma aracı haline getiriyor. 

Aileler, online oyun ve bilgisayar oyunlarının bir hayal dünyasından ibaret olduğunu çocuklara anlatmalıdır. Yaşadığımız yüzyılın teknoloji ve bilişim çağı olduğu düşünülürse bilgisayarları hayatımızdan tamamen çıkarmamız maalesef mümkün değildir. O nedenle çocukların bilgisayar oyunları ve internetten gelebilecek diğer tehlikelere karşı hem aile içinde hem de okullarda bilgilendirilmesi ve bilinçlendirilmesi  gerekmektedir.

Öncelikle, çocukların şiddet içerikli oyunlar oynamaması sağlanmalıdır. Bu tür oyunları oynamakta ısrar eden çocuklara, bunun sadece bir oyun olduğu, sanal hayatla gerçek hayatı kesinlikle  karıştırmaması gerektiği çok iyi anlatılmalıdır. Çocuklara şiddetin  zararlı yönleri ve olumsuzlukları hakkında bilgi vermek için yaşanmış şiddet olaylarından yararlanılabilir. Böylece, şiddetin hayatımızdan neler alıp götürdüğünü, çocuğun daha iyi kavraması sağlanabilir. 

Şiddet içerikli bilgisayar oyunlarına ilgi gösteren, sürekli bu tür şiddet oyunları oynayan, aile içinde ya da arkadaş ortamında sürekli saldırgan ve hırçın davranan, oynadığı oyunun etkisinde kalan ve arkadaşlarına şiddet uygulamaya başlayan bir çocuğun profesyonel yardım alması en doğrusudur. 




5 Ocak 2014 Pazar

Bilgisayar Bağımlılığı Nedir, Çocuğun Bilgisayar Bağımlısı Olduğu Nasıl Anlaşılır

Bilgisayar bağımlılığı nedir? Bilgisayar bağımlılığı  bilgisayar ve internet kullanımının yaygınlaşması ile birlikte ortaya çıkan önemli bir sorundur. ilköğretim çağındaki çocuklarda ve ergenlik çağındaki çocuklarda ortaya çıkan bu sorun çocukların sosyal sorunlar yaşamasına neden olur. İleri derecede bilgisayar bağımlısı olan çocuklar asosyal bir kişiliğe sahip olurlar ve sosyal hayatlarında diğer çocuklarla arkadaş olmada sorun yaşarlar. Özellikle ilkokul çağındaki ve ergenlik dönemindeki çoçuklarda görülen bilgisayar bağımlılığı sorunu kontrolsüz bilgisayar ve internet kullanımından kaynaklanmaktadır.

Aileler her ne kadar dikkat ettiklerini söyleselerde her eve giren bilgisayar, tablet ve akıllı telefonlar nedeniyle ne yazık ki çocuğa iyi örnek olmayı başaramıyorlar. Bilgisayar kullanımını özgürlük olarak kabul eden ebeveynler ise çocuğun  bilgisayar başında saatlerce zaman geçirmesine maalesef göz yumuyor. Çocuk gelişim uzmanları ise bu konuda ailelerin yapmış olduğu yanlışlara dikkat çekerek ebeveynlerin bilinçlendirilmesi gerektiğinin altını çiziyorlar. Kısacası, çocuğun bilgisayar bağımlısı olmaması için en fazla görev ve sorumluluk her zaman olduğu gibi yine ailelere düşüyor. 


Bugün bilgisayar bulunmayan ev neredeyse yok gibi... Türkiye'de çocuklar ortalama 8 yaşından itibaren bilgisayar karşısında zaman geçirmeye başlıyorlar. Birçok aile bilgisayardan bir zarar gelmeyeceğini düşünerek çocuklarına sınırsız oyun hakkı tanıyorlar. Gün içinde bilgisayar başında çok fazla zaman geçiren çocuk ise haliyle bilgiyasayar bağımlılığı için güçlü bir aday haline dönüşüyor. 

Bilgisayarla birlikte internetin de kolay erişilen bir mecra olması ile birlikte çocuklar bilgisayarla birlikte internetten gelebilecek tehlikelere karşı da açık ve korunaksız hale geliyorlar. Bir önceki yazım olan çocukları internetin olumsuz etkilerinden korumak için ne yapmalısınız başlıklı yazımda çocukları internetten ve internetin oluşturduğu tehlikelerden nasıl korumamız gerektiğinden bahsetmiştim. 

Bilgisayar bağımlılığı, önlem alınmadığı takdirde, ilerleyen yaşlarda, hem ruhsal, hem sosyal hem de fiziki açıdan birçok soruna neden olmaktadır. 

Peki, çocuğun bilgisayar bağımlısı olduğu nasıl anlaşılır

Çocuk, gün içine saatlerce bilgisayar başında zaman geçiriyorsa,

Çocuğun bilgisayar başında geçirdiği zaman haftada 30 saati geçiyorsa, 

Çocuk, ders çalışmaktan, okula gitmekten, arkadaşları ile oyun oynamaktan  sıkılıyorsa ve bilgisayarda oyun oynamayı özlüyorsa, 

Çocuk, temel ihtiyaçlarını gidermek dışında bilgisayar başından kalkmak istemiyorsa, 

Bilgasayar başında olmadığı zamanlarda, içine kapanık, mutsuz ve sıkıntılı bir ruh hali içinde oluyorsa, 

Okul derslerine karşı ilgisizse ve okul başarısında düşüş varsa, 

Gece uykusundan kalkıp bilgisayarda oyun oynuyorsa, 

Bilgisayar başında iken zaman duygusunu kaybediyorsa, 

Bilgisayar oynaması engellendiğinde çok fazla tepki gösterip hırçınlaşıyorsa,  

Çocuğun bilgisayar bağımlısı olma olasılığı yüksek demektir. 

Bilgisayar bağımlılığı erkek çocuklarda kız çocuklara göre daha sık görülmektedir. Aile, çocuğunda böyle bir sorun olduğunu düşünüyor ve ne yaparsa yapsın bu sorunu çözüme ulaştıramıyorsa zaman geçirmeden profesyonel yardım almalıdır. 






4 Ocak 2014 Cumartesi

Çocukları İnternetin Olumsuz Etkilerinden Korumak İçin Ne Yapmalısınız

Dün yazmış olduğum bilgisayarın çocuklar üzerindeki olumsuz etkileri başlıklı yazımda internet ve bilgisayarın çocuklar üzerindeki olumsuz etkilerinden bahsetmiştim. Bugünkü yazımda ise  çocukları bilgisayar ve internetin olumsuz etkilerine karşı nasıl koruruz ve bu konuda ebeveynlerin sorumluluğu nedir konusunu irdelemek istiyorum.

Bilgisayar ve internet her ne kadar eğlenceli iletişim aracı olsalarda bu araçların dikkatli kullanılması gerekmektedir. Özellikle çocukları internet ortamında karşı karşıya kalabilecekleri tehlikelere karşı uyarmak ve bilinçlendirmek gerekir. 

Yapılan bir araştırmaya göre ailelerin büyük bir çoğunluğunun çocuklarının internet ortamında hangi siteleri ziyaret ettiğini bilmediklerini göstermektedir.

Çocukların hangi internet sitelerini ziyaret ettikleri üzerine yapılan bir araştırmanın sonuçları ise tüyler ürpertici bir gerçekle karşı karşıya kalmamıza neden oluyor. Çocuklar üzerinde yapılan  bu araştırmaya göre internet kullanan çocukların %44'ü seks, % 13'ü bomba imalatı ile ilgili, % 12' si de silah satın alabileceği siteleri ziyaret ediyormuş.  

Görünen o ki, çocuklarımızı internetin olumsuz etkilerinden korumamız bir zorunluluktur. Bu konuda en büyük sorumluluk ebeveynlerin üzerine düşmektedir.

Peki, Çocukları internetin olumsuz etkilerinden korumak için ne yapmalısınız?

Herşeyden önce ebeveyn olarak çocuğunuzun bilgisayar bağımlısı olmasına izin vermemelisiniz. Keyifli zaman geçiriyor mazeretine sığınarak çocuğun saatlerce bilgisayar karşısında zaman geçirmesine izin vermeniz onların ilerde bilgisayar bağımlısı olmasına neden olabilir. Çocukların bilgisayar karşısında geçirdikleri zaman sınırlı olmalıdır.

Çocuğunuzla güçlü bir iletişim kurmaya çalışın. Onların size ihtiyaçları olduğunu unutmayın. Çocuğunuza tüm sıkıntılarını dinlemeye hazır olduğunuzu hissettirin. 

Çocuğunuza internette sörf yaparken kısıtlı özgürlük verin,  onları internette yalnız bırakmayın.

İnternet kullanımı konusunda çocuğunuza iyi bir örnek olmak istiyorsanız siz de bilinçli bir kullanıcı olmaya özen gösterin. 

İnternetin olumsuz yanları hakkında çocuğunuzu bilgilendirmeye özen gösterin.

Sanal ortamın tehlikelerini daha iyi anlaması için yaşanmış olaylardan örnekler verebilirsiniz.

Bilgisayarınıza filtre programı yüklemeniz internet kontrolü açısından faydalı olacaktır.

Çocuğunuzun sosyal paylaşım hesaplarının (facebook, twitter, email) şifresini bilmeniz arkadaşları ile paylaşımlarını kontrol etmenizi sağlayacaktır. 

İnternet ortamında tanıştığı insanlarla görüşmemesi gerektiğini anlatın. Çocuğa, tanımadığı insanlara randevu vermemesi gerektiğini öğretin.

Çocuğa, ev adresi, okul adresi, telefon numarası gibi kişisel bilgilerini internette tanışığı kişilerle paylaşmaması  gerektiğini ısrarla hatırlatın.

Çocuğa sizin izniniz olmadan internette online alışveriş yapmaması gerektiğini sık sık hatırlatın.

Çocuğa sanal ortamda gördüğü herşeyin doğru olmayabileceğini anlatın. Böylece çocuk internet ortamında gördüğü şeyleri doğru olarak kabul etmeden önce sorgulamayı öğrenir.

3 Ocak 2014 Cuma

Bilgisayarın Çocuklar Üzerindeki Olumsuz Etkileri Nelerdir

 Hiç şüphesiz yüz yılın buluşu bilgisayardır dersek yanılmamış oluruz. Hayatı kolaylaştıran, hızlı ve etkili bir iletişim sunan bilgisayarlar çocuklar tarafından da çok fazla kullanılan cihazlardır. Kişisel gelişim uzmanı ve çocuk gelişim uzmanları bilgisayarın çocuklar tarafından kullanılmasında bir sakınca olmadığını ancak çocukların bilgisayar kullanımı konusunda bilinçlendirilmesi gerektiğini belirtiyorlar. Çocuk gelişimi uzmanları belirli bir yaşa kadar çocuklar bilgisayar kullanırken ebeveyn kontrolünün şart olduğunu belirtiyorlar.

Bilgisayarın bilgilenme, iletişim, haberleşme, eğitim ve eğlence açısından vazgeçilmez olduğu herkes tarafından kabul edilen bir gerçek.  Bilgisayarın hayatımızda daha çok yer almaya başladığı 2000'li yıllarla birlikte çocuk eğitiminde de bazı değişiklikler yapılması zorunlu oldu. Bugün ilköğretim çağındaki çocukların dahi cep telefonu, tableti, facebook hesapları, email adresleri olduğu düşünülürse bilgisayarların hayatımızın orta yerine girmesi ile birlikte, çocuk eğitiminde bazı değişiklikler yapılmasının neden gerekli olduğu daha net anlaşılabilir. 

2000'li yıllarla birlikte neredeyse her eve giren bilgisayar yüzyılın buluşu olarak kabul edilir. Ancak bu buluşun çocuklar açısından ciddi riskler taşıdığı da bir gerçek. Bilgisayarın birçok eve girmesi ile birlikte küçük yaştaki çocuklar dahi eğlenmek için bilgisayar oyunlarını tercih etmeye başladı. Ancak burada önemli olan nokta çocukların bilgisayar başında ne yaptığının kontrol edilebilmesi. Çocuk gelişimi uzmanları bunun bir gereklilik olduğunu belirtiyor. Çocuk gerçekten de bilgisayarda oyun oynayarak mı zaman geçiriyor yoksa hiç beklemediğiniz bir eğlence yöntemini mi tercih ediyor ...

Ebeveynler çocuklarını bilgisayarla cezalandırmak yerine onu kontrol etmeyi denemeli. Çocuklar internetin hem eğlenceli hem de zararlı birçok şeyi bir arada bulundurduğunu kavramakta zorlanabilirler. Bu nedenle ebeveynler çocuklarına bilgisayarda sınırsız zaman geçirmemesi gerektiğini bir şekilde izah etmeli.

Peki, bilgisayarın çocuklar üzerindeki olumsuz etkileri nelerdir

Bilgisayarın çocuklar üzerinde göstermiş olduğu olumsuz etkilerin başında bağımlılık yapması gelir. Bilgisayar bağımlısı olan bir çocuk zamanla asosyal bir karaktere sahip olur ve sosyal hayatında iletişim sorunları yaşamaya başlar.

Bilgisayarın çocuklar üzerinde oluşturduğu bir başka olumsuz etki ise şiddet eğilimi. İnternet ortamında oynanan oyunlara dikkat ederseniz bu oyunların birçoğunda şiddet ön planda. Şiddet içerikli oyunları oynayan çocukların neden şiddete yöneldiği çok açıktır. Oynadığı oyunlar nedeniyle şiddeti oyun zanneden çocuk, görmüş olduğu şiddeti zamanla yaşam biçimi haline çevirir. Bu nedenle aileler çocuklarına şiddet içeren oyunlar oynatmamaya özen göstermeli. Ne yazık ki, aileler ne kadar dikkat ederse etsin, çocuklar çevresel faktörlerin etkisiyle bu oyunları bir şekilde oynamaya devam edebiliyor. 

Bilgisayarda çocukları bekleyen bir diğer tehlikenin adı da sakıncalı cinselliktir. Daha neyin ne olduğunu bilmeyen çocuk internet ortamında rahatça girdiği cinsel içerikli siteler nedeniyle cinsellik hakkında yanlış düşüncelere kapılarak olumsuz etkilenebiliyor. 

Kötü niyetli insanlar, bilgisayar ve internette çocukları bekleyen tehlike ve sorunlar arasında yer alıyor.  Çocuklara internette arkadaşları ile sohbet etmek çok cazip gelebilir. Aile, çocuğu kötü niyetli kişelere karşı uyarmalı. Çocuklara, sanal dünyanın aslında çok tehlikeli bir dünya olduğunu, nasıl ki gerçek dünyada tanımadığımız insanlardan uzak duruyorsak sanal dünyada da tanımadığımız insanlardan uzak durmamız gerektiğini uygun bir dille anlatmak ve onları bu konuda bilinçlendirmek gerekir.

Çocukların facebook gibi sosyal paylaşım sitelerinde hesap açması için uygun yaşa gelmelerini beklemek gerekir. Şayet çocuğun sosyal paylaşım hesabı varsa mutlaka ebeveyn tarafından şifresinin bilinmesi ve zaman zaman kontrol edilmesi en doğrusudur. 

Çocuklara, internet ortamında hiç ummadığı kadar çok dolandırıcı, hırsız, katil, tecavüzcü olabileceğini anlayabileceği bir dille izah edilmeli.  Çocuklara sohbet ortamında tanımadığı kişilere kişisel bilgilerini vermemesi gerektiği sık sık hatırlatılmalı, telefon numarası, ev adresi, okul adı gibi özel bilgileri internet ortamında  paylaşmaması gerektiği mutlaka öğretilmelidir. 


Bilgisayarınızı Casus Yazılımlardan Nasıl Korursunuz

Bilgisayarların en büyük düşmanı casus yazılımlardır. Casus yazılımlar sizin istemeniz ya do onayınız dışında bilgisayarınıza yüklenen ve bilgisayarınızın verimini düşüren yazılımlardır. 

Casus yazılım sizin gizliliğinizi deşifre edebilir, bilgisayarınızın verimini düşürebelir, cihazınızın kilitlenmesine ya da yavaşlamasına neden olabilir, bilgisayarınızda görmek istemediğiniz özellikle yetişkin içerikli reklam pencereleri açılmasına neden olabilir.

Peki, bilgisayarınızı casus yazılımlardan nasıl korursunuz?

Herşeyden önce bilgisayarınıza bir güvenlik duvarı oluşturmalısınız. Güvenlik duvarını yükleyebilir ya da bilgisayarınızda bulunan sistemi kullanıma sokabilirsiniz.

Bilgisayarınızın otomatik güncelleştirme yapmasını sağlayacak adımlar atın.

Tarayıcınızın güvenlik ayarlarını devreye sokun ve internette sörf yaparken, girmiş olduğunuz web siteleri aracılığı ile gelebilecek olan casus yazılımlara engel olun. 

Bilgisayarınıza casus yazılımdan korunma programı yüklemeniz cihazını casus yazılımlara karşı daha korunaklı yapacaktır. 

İnternetten indirmeniz gereken müzik, video vb. içerikleri güvendiğiniz web sitelerinden indirin.

Ücretsiz olarak lanse edilen birçok içerik casus yazılım olma riski taşır. Bilgisayarınıza video, film ve müzik içerikleri indirirken daha dikkatli olun.

Bilgisayarınıza herhangi bir dosyayı yüklemeden önce dosya ile ilgili lisans sözleşmesini ve gizlilik açıklamasını mutlaka okuyun. 

Çoğu zaman, siz bilgisayarınaza bir adet dosya yüklediğinizi sanırken, lisans sözleşmesinde belirtilen ve sizin sözleşmeyi okumadığınız için farkına varmadığınız başka bir dosyayı da bilgisayarınıza yüklemiş olursunuz.