üniversite etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
üniversite etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

31 Ocak 2018 Çarşamba

Olmuyor, Ne Yapsam Olmuyor

Bu ne karamsar başlık böyle diye düşünmüş olabilirsiniz. İnanın benim ruh halim, başlıktan daha karamsar. Günlerdir bir telaş içindeyim. Ne giysem, saçıma fön mü çektirsem, doğal mı bıraksam... Neden mi? Bunca yıldan sonra üniversite arkadaşlarımızla "büyük buluşma" adını verdiğimiz buluşmayı gerçekleştireceğiz. Ama benim derdim sadece saçlarım, kıyafetim... yani bu tür şeyler değil. Oldum olalı dış görünüme dikkat eden biri değilim. Çok nadir makyaj yaparım, oje kullanmam, kıyafetlerimde abartıdan hoşlanmam, takı gerektiği kadar o da beni yormayacak şekilde takarım. Neyse... 

Beni bunlardan çok üniversite eğitimimi yarım bırakmış olmak yaralıyor. Günlerdir bunu düşünüyorum... Kah "hayır gitmeyeceğim buluşmaya" diye kestirip atıyor, kah "o günün şartları okulu bırakmamı gerektirdi" diye düşünüp gitmeye karar veriyorum. Ne yalan söyleyeyim, içim kıpır kıpır, arkadaşları görmeyi çok istiyorum, ama kendimi de kötü hissetmek istemiyorum. 

Şimdi "geçmişe takılıp kalmak hastalıktır" diyenler de olabilir. Yok, insan, acısını halen hissettiği şeyleri unutamıyor, bu acıyı ve pişmanlığı hatırlatan şeyler var olduğu müddetçe unutması da mümkün görünmüyor. Bugün meslek sahibi, ayakları üzerinde durabilen, güçlü bir kadın olabilecekken, hayatımın çalındığını düşünüyorum, canım yanıyor, ve hayatımı çaldığını düşündüğüm oluşumlar sürdüğü müddetçe acım da katlanarak büyüyor. 
Buluşmaya daha çok var, ama ben şimdiden kendi iç hesaplaşmamı yapmaya başladım, eğer mutlu olacağıma inanırsam bu buluşmaya katılacağım, yok "ben orada daha çok acı çekeceğim" diye düşünürsem katılmayacağım. Keşke sihirli bir değneğim olsa ve bitiremediğim okuluma yeniden dönebilsem, okulumu bitirsem ve bugün yapmayı çok istediğim mesleğimi yapabilsem... Ama, hayat bize sihirli değneklerin sadece masallarda olduğunu öğretti... Bazen çok geç kalmış olabiliyoruz ne yazık ki... 


18 Kasım 2017 Cumartesi

Ah, Keşke Gençliğime Geri Dönsem!

Yazımın başlığını okuyunca çok yaşlı olduğumu düşündünüz değil mi? Hayır, çok yaşlı değilim ama orta yaş denilen yaşlara doğru adım adım ilerliyorum :). 

Yazıma niye böyle bir başlık koyduğuma gelince gerçekten gençlik yıllarıma dönmek istiyorum. Tüm kalbimle üniversiteye ilk başladığım on yedi yaşıma dönebilmeyi istiyorum. Bizim zamanımızda liseler dört yıl değil üç yıldı.  Mezun olduğum liseden sonra sene kaybetmeden üniversiteye başlamıştım. Ah, ne güzel günlerdi. Hayali bile çok güzel. O yıllarda daha mı özgürdüm, daha mı güçlüydüm, yoksa daha mı cesurdum?

Evet, cesurdum... Gözümü daldan budaktan esirgemezdim. Adımlarımı atarken daha kolay karar verir, kendime daha çok güvenirdim. Bugün ise daha korkak ve kendine güveni azalmış bir yetişkin oldum. Şartlar mı? Yaşadığım sosyal çevre mi? Yoksa yapmak istediklerimi yapma konusunda başarısız olmak mı? Nedenini bilmiyorum ama bugün bir yetişkin olarak on yedi yaşımdaki kız çocuğundan eser yok bende. Hayatımla ilgili karar almaktan, aldığım kararları uygulamaya geçmekten aciz hissediyorum kendimi. Kelimenin tam anlamı ile korkuyorum. Ve bu korkuyu yenmek için ne zaman adım atsam daha fazla bahane üretiyor, korkumu körüklüyorum. 

Evet, özgürdüm. Tek kişiydim. Kimseye hesap vermek zorunda değildim. Hayatımı iki çocuğa adamamıştım. Bugün ise kendimi önemli karar alma arifesinde hissediyor, bu kararı uygulamada beni bağlayan iki çocuğu düşünüyor,  hayatımda önemli bir değişikliğe neden olacak bu kararımı uygulamaktan vazgeçmek zorunda kalıyorum. "Ah" diyorum sonra,  "ah keşke gençliğime geri dönsem..." 

Evet, güçlüydüm. Küçük, çelimsiz, dünyayı çok da iyi tanımayan bir genç kızdım ama on yedi yaşımda daha güçlüydüm. Bugün iki çocuk annesi bir yetişkin olarak güçsüz olduğumu hissediyorum ve bu güçsüzlüğümden utanıyorum. Hangi ara ban sunulan şartlara bu denli yenildim, hangi ara bu kadar güçsüzleştim ben?

İyi ki blog sayfam var. Biraz dertleşmiş oldum. İçimi kemirip giden şeyleri paylaşmasam delirecektim. Ne demiş Sait Faik

"Yazmasam deli olacaktım.". Ben de bugün yazmasam deli olacaktım. 

Sevgiyle kalın.