18 Mayıs 2014 Pazar

Maden Kazaları Önlenebilir mi

Soma'da yaşanan maden faciasının üzerinden bir haftaya yakın bir süre geçtiği halde, halen ölen madenci sayısı tam olarak bilinmiyor, içeride büyük ihtimalle ölen ve cesetleri orada kalan madenci sayısı net olarak söylenemiyor. 

Dünyanın hiçbir ülkesinde bu kadar lakaytlık, bu kadar başıboşluk, bu kadar düzensizlik, bu kadar vurdumduymazlık yoktur. 

Bir ülkenin enerji bakanı içeride kaç kişinin bulunduğunu bilmiyor olabilir evet, ama o madenin sahibi kaç kişi çalıştırdığını bilmek zorundadır. Bakan da madeni işleten şahsın yakasına yapışarak kaç kişi çalıştığını ilk gün öğrenebilir. 
Haberleri izlemekten utanıyorum. Bir kadıncağız tam beş gündür, ne ölü bedenler ne de yaralı bedenler arasında kaybettiği yakınını bulamadığını söyleyerek feryat ediyor. 

Bir başka genç, "ben bekarım arkadaşımı kurtarın onun eşi hamile" diyerek, birçoğumuza insanlık dersi veriyor.

Çizmeleri sedyeyi kirletmesin diye "çıkarayım mı" diye soran madencimiz hepimizin yüreğini burkuyor. İki gün beyaz gömleğini değiştirmediği için enerji bakanını kahraman ilan etmeye çalışanlara inat "eğer bir kahraman arıyorsanız, ölüm kuyusuna inen madencilerdir kahraman olan" der gibi adeta bakışları...

Bir madenci, yer altında farelerin yemeklerini kemirdiğinden bahsediyor. Yemek molası olmadığı için evden getirdiklerini söylüyor yemeklerini... Yemek yok, su yok, saatlerce güneş ışığı yok... Siz beyaz gömleği kirlenmiş bakandan bahsediyorsunuz ayıp değil mi arkadaşlar...

Maden kazaları önlenebilir mi? Tabi ki önlenebilir. Gelişmiş ülkeler teknolojinin tüm nimetlerinden yararlanarak maden kazalarını önlemeyi ve kazalarda meydana gelen can kayıplarını en aza indirmeyi başarmıştır. Bunu neden biz de başarmayalım ki... Yeter ki yapmak isteyelim. 

Soma'daki maden kazası ile ilgili konuşan Yıldız Teknik Üniversitesi İş Sağlığı ve Güvenliği Bölüm Başkanı Yrd.Doç.Dr.Fatih Yılmaz bu kazada en büyük yanlışın kaza sonrası arama ve kurtarma çalışmalarında yapıldığını belirtmiştir. Yılmaz trafoda meydana gelen bir patlama nedeniyle böyle bir kaza yaşanmasını de eleştirerek trafonun alev sızdırmazlık özelliği taşıması gerektiğinin altını çizmiştir. 

Maden kazalarını, madenciliğin fıtratında bu var diyerek meşrulaştırmak, bu madenleri işleten özel sektörün yeterli önlem almadan çalışmasının önünü açar. Soma'daki madende 4 tane kaçış odası olsaydı bugün bu kadar can kaybı yaşanmamış olacaktı. Tanesi 250 bin dolar olan bu kaçış odalarını yapmak çok da zor olmasa gerek. Burası altın yumurtlayan bir kaynak. Buradan kazanılan para ile madencilerin hayatını kurtaracak kaçış odasını yapmak işletmenin boynunun borcudur. 

Türkiye'de maden ocaklarında kazalara sebep olan eksiklerin başında şunlar gelmektedir:

  • Yeterli ve uygun tahkikat ve inceleme yapılmaması, 
  •  Uygun ve yeterli havalandırma sisteminin bulunmaması, 
  • Havalandırmanın yeterli olmamasına bağlı metan deşarjı yapılamaması, 
  • Havalandırma sisteminin yanlış uygulanmasına (uzun boru, ek tali vantilatörler, gücü uygun olmayan tali vantilatörler vb.) bağlı metan yanması ve grizu patlaması, 
  • İşçilerin acil durumlar hakkında bilgi ve deneyim eksikliği, 
  • Kaçış odası olmaması,
  • Tehlikeli gazlar için erken uyarı sistemi bulunmaması, 
  • Kendinden emniyetli donanımının ve devre kesici donanımların devre dışı kalması ya da hiç olmaması, 
  • İlk yardım ve tahliye istasyonlarının kurulmaması,
  • Maden ocağında gaz ölçüm cihazının bulunmaması, 
  • Patlayıcı maddelerin yetkisiz ellerce kullanılması ve madende kullanılabilir özellikte olmaması ve en önemlisi denetimsizlik,
Türkiye'deki maden kazalarının sebepleri arasında yer almaktadır. Bütün bu eksikler giderilirse ve iş güvenliği önlemleri artırılırsa madenci ölümleri engellenmiş olur. Şayet bu önlemler alınmazsa, madenciler bir köle gibi çalıştırılmaya  devam edilir ve ocaklar düzenlenmezse birkaç yıl sonra bir başka maden kazası yaşamamız kaçınılmazdır. Ve o kaza sonrasında da  anneler, evlatlar, eşler, babalar, arkadaşlar ve halk ağlamaya, suçlular ise timsah gözyaşı dökmeye devam eder.
görsel alıntıdır

8 yorum:

  1. Önlenmez mi hiç..
    İşte hep bir ihmalkarlık canlara mãl oluyo..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ah Şeymacığım insan hayatına birazcık değer vermiş olsaydık bugün bu kadar can kaybımız olmazdı. Sorumluluğu olan herkes şapkasını önüne koyup nerede hata yaptık diye düşünmeli ve bu olumsuz tablonun bir daha yaşanmaması için gerekli önlemleri almalıdır. Sevgiler...

      Sil
  2. Onlenir canim insanin hayati paradan daha onemli bulunursa bir gun bizim ulkemizde, o gun baslar maden kazalari onlenmeye. Soma'da yasam odalari olsaymis herkes yasiyormus su anda, kimin cantasinda o paralar acaba? 5 oda yapilacak, her biri 250 bin dolar, iste cok basit bir hesap. O parayi vermemek icin yuzlerce insan oldu. ONLENIR sekercigim insana onem verildigi gun.

    YanıtlaSil
  3. merhaba kodu disi yazicamm

    blogun sorunlu sanirim

    iki defa ayni konular gosteriyor bilgin olsunn

    iletisim : http://ferhatbayram.blogspot.com/p/iletisim.html

    YanıtlaSil
  4. daha çok tedbir alınmalı ve insan hayatı daha çok önemsenmeli..
    sevgilerimle..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Önlem almak kazaları engeller ama bunu adam kayırmadan yapmak lazım. Firma sahiplerine tolerasn gösterip kazalara davetiye çıkarmak düpedüz cinayettir. Sevgiler.

      Sil

yorum bırakırsanız mutlu olurum